10 Şubat 2008 Pazar

Bakterilerin Antibiyotiğe Kazandığı Direnç Konusunda Çarpıtmalar

Harun Yahya bu konuda pekçok, birbirinden farklı sözde açıklamalar getirmiş, daha doğrusu çarpıtmıştır. Hemen en eski açıklamasından başlayalım:

"O bakterilerin zaten bu bağışıklığı taşıyan varyasyonları vardı!"[1]
Evet bazı bakterilerin, bu türden bağışıklığı bulunan varyasyonları vardı, ancak hepsinin yoktu! Pekçok bakteri bunu sonradan geliştirdi. Aslına bakarsanız bu sözlerine dayanak olarak sunduğu makale[2], bu süreci gayet net açıklayan makalelerden biridir. Bakterilerin direnç kazanması tek bir şekilde oluşmamıştır, birbirinden farklı süreçleri vardır; Bunlarda evrimin 150 yıl önce öngördüğü süreçlerdir. Birde son zamanlarda kullandığı, daha çok Spetner'a dayanan bir açıklama:
"Bakteriler gen alışverişi sayesinde direnç kazandı"[3]
Bunu, Spetner'ın şu sözlerine dayandırarak söylüyor:
Bazı mikroorganizmalar, antibiyotiklere direnç sağlayan genlere sahiptirler. Bu bağışıklık, antibiyotik molekülünün formunu bozma veya onu hücreden dışarı atma sayesinde gerçekleşir. Bu genlere sahip olan organizmalar bunu diğer bakterilere transfer ederek onlara da bağışıklık kazandırabilirler. Bağışıklık mekanizması belirli bir antibiyotiğe yönelik olsa da, pek çok patojenik bakteri... farklı gen setleri edinmeyi ve çeşitli bakterilere karşı bağışıklık kazanmayı başarmıştır. Antibiyotik bağışıklığının bu şekilde elde edilmesi... evrim için delil oluşturması beklenen mutasyonlar için bir prototip (örnek) oluşturmaz. Teoriyi (evrimi) sergileyen mutasyonlar, bakterinin genomuna bilgi ekleyen genetik değişiklikler değildir; bu değişiklikler aynı zamanda tüm biokozma (biyolojik dünyaya) bilgi eklemelidir. Genlerin yatay transferi, sadece, zaten bazı türlerde var olan genetik bir bilgiyi dağıtmaktadır.
Pekala, makul bir dayanak gibi duruyor; Ancak olan şeyin sadece burada anlatılan biçimde olduğu varsayımında bulunursanız. Ancak, durum sadece bu değil. Mutasyon sonucu bu bağışıklığı kazandığı tespit edilen, Streptomycin bakterisi sunulduğunda verdiği cevap[*]:
Bazen de bir mikroorganizma, tek bir nükleotidin (DNA basamağının) rastlantısal olarak yer değiştirmesi sonucunda bir antibiyotiğe karşı bağışıklık edinir... Selman ilk kez Waksman ve Albert Schatz tarafından keşfedilen 1944'de rapor edilen Streptomisin (Streptomycin), bakterilerin bu yolla bağışıklık kazanabildiği bir bakteridir. Ama her ne kadar geçirdikleri mutasyon, Streptomisinin varlığı durumunda mikroorganizmaya yararlı olsa da, yine de bu, neo-Darwinist teori tarafından ihtiyacı duyulan mutasyon türü için bir prototip oluşturmaz. Streptomisine bağışıklık sağlayan mutasyonun etkisi ribozomda ortaya çıkar ve bu mutasyon, antibiyotik molekülü ile ribozom arasındaki moleküler eşleşmeyi bozar.
Yani? Yanisi şu: "Streptomisinin varlığı durumunda mikroorganizmaya yararlı" olduğunu bilmiyen şuursuz, kör, plan yapamayan mutasyon bu işi yapmış! Şuursuz mutasyon, sadece zarar veriyorsa, bu nasıl bir zarardır; En büyük düşmanından kurtarıyor! "...antibiyotik molekülü ile ribozom arasındaki moleküler eşleşmeyi bozar." direnç zaten bu değil midir? Kardeş kardeşe eşleşmesini sağlayan mutasyon, bakterinin hiç işine gelmez gibi? İşte asıl konumuz bu, hangisi canlının işine geliyor, yani yararlı. Alın size "bakterinin genomuna bilgi ekleyen genetik değişiklikler" yapıp, "biokozm"a bilgi ekleyen yararlı mutasyon. [1]http://www.harunyahya.org/bilim_haberleri/0411national_geograhpic.html [2]http://chiro.org/LINKS/FULL/Challenge_of_Antibiotic_Resistance.shtml [3]http://www.harunyahya.org/evrim/hy_hayatin_gercek_kokeni/hk10.htm [*] Edward Max ile girdiği tartışma sırasında bu mutasyon sunulunca, verdiği cevabı alıntılıyor Harun Yahya. Ancak Max'ın verdiği cevaptan hiç bahsetmiyor, hem bu cevabı, hemde tartışmayı http://www.talkorigins.org/faqs/fitness/spetner.html adresinde bulabilirsiniz.


Bu yazıya yorum eklemek veya yorumları görüntülemek için lütfen aşağıdaki linke tıklayınız:

http://hycarpitmalari.freesmf.org/index.php?topic=8.0