11 Şubat 2008 Pazartesi

"Arageçiş" çarpıtmaları

Harun Yahya'nın "ARAGEÇİŞ AÇMAZI" isimli kitapçığı çarpıtma olmaktan öte saçma ve komiktir. "Ara Formlar Nasıl Olmalı?" adlı bölüm bu komedinin doruğa çıktığı bölümdür. Burada anlatılanlara inanan insanların varolduğunu düşünmek bile durumun vahametini ortaya koymaktadır. Sözkonusu bölüme http://www.harunyahya.org/evrim/aragecis_acmazi/aragecisacmazi2.html adresinden ulaşabilirsiniz. Harun Yahya'nın hedef kitlesinin evrim kuramı konusunda ne denli bilgisiz olduğunu ortaya koymaktadır. Harun Yahya, evrime göre bir "ara form"un nasıl olacağını bölümün ikinci paragrafında deyiniyor.

Öncelikle evrime göre bir ara form nasıl oluşacaktır, onu tekrar hatırlayalım. Mutasyonlar, yani radyasyon, kimyasal etkenler gibi nedenlerle bir canlının DNA'sında meydana gelen değişiklikler, o canlıda bazı değişikliklere neden olur. Evrim teorisinin iddiasına göre, bir canlı türü jenerasyonlar boyunca bazı mutasyonlara maruz kaldığında, başka bir türe dönüşebilir. Teoriye göre doğal seleksiyon, mutasyonlardan "yararlı" olanları seçer, biriktirir ve böylece uzun zaman içinde yeni biyolojik yapılar oluşturur. Evrim teorisinin türlerin oluşumu ile ilgili iddiasının özeti bu şekildedir.
Tüm bölüm içinde, evrimle ilgili tek doğru cümlesini bu paragrafta, kalın harflerle vurguladığım kısımda yapmış. Bu kısım çok önemlidir, çünkü ileride gelen yanlışların, bilgi eksikliğinden kaynaklanan bir yanılgı olmadığını, bilerek kasten çarpıtıldığını gözler önüne sermektedir.

Bir sonraki paragrafta mutasyonlara değinmiş. Onları şimdilik gözardı edelim, ileride değineceğiz... Söz konusu paragrafın son cümlesi dikkate değerdir.

Ancak, mutasyonlar rastgele meydana gelirler ve çoğunlukla canlıya zarar verirler. Zarar vermediklerinde ise canlı üzerinde bir etkileri olmaz. Mutasyonların bugüne kadar faydalı oldukları tek bir durum dahi tespit edilmemiştir. Dolayısıyla mutasyonların, canlıya yarar sağlaması mümkün değildir. Özellikle de bir canlı türünü en baştan alıp, bilinçli bir şekilde, o canlının şeklindeki düzgünlüğü, fonksiyonlarındaki kusursuzluğu bozmadan, canlının yaşama koşullarını zorlaştırmadan o canlıyı aşama aşama başka özelliklerle inşa etmesi imkansızdır. Örneğin mutasyonlar rastgele ve bilinçsiz oldukları için, denizden karaya çıkacak bir balığa bir kerede akciğer inşa edemezler. Veya bu canlının yüzgeçlerini bir kerede veya makul aşamalarla karada onun ağırlığını taşıyabilecek, yalpalamadan rahat bir şekilde yürüyebileceği ayaklara dönüştüremezler. Mutasyonlar sonucunda solungaçlarla akciğer, yüzgeçlerle ayaklar, pullarla tüyler, ayaklarla kanatlar, dört ayaklı duruş ile iki ayaklı duruş, eğik iskeletle dik duran iskelet arasında hep çok bozuk, birçok anormallik ve şekil bozukluğu taşıyan, gerçek anlamda sakat, günümüzdeki tam türlerle hiçbir ilgisi olmayan, "deforme", garip şekilli yapılar ortaya çıkacaktır.
Kalın harflerle vurguladığım son cümleye dikkat edin, çünkü bu son cümle ileride gelecek olan evrimle alakası olmaya iddia ve çarpıtmaların dayanağını oluşturmaktadır. Mutasyonların bu söylediği şeylere neden olabilecek bir olgu olduğunu, genetik anomalilerle doğan insan ve canlılardan zaten biliyoruz. Ama, bunların "ara form" olduğu evrimin değil, Harun Yahya'nın saçma bir iddiasından başka bir şey değildir. Bu iddianın önceki paragrafta "Teoriye göre doğal seleksiyon, mutasyonlardan "yararlı" olanları seçer, biriktirir ve böylece uzun zaman içinde yeni biyolojik yapılar oluşturur." cümlesiyle olan çelişkisini farketmemek için çok ciddi bir çaba içerisinde olmak gerekir. Bu tür anomalilerin doğal seçilimin "eleğinden" geçmesinin olanak dışı olduğu ortadadır. Bu durumda, bu tür canlıların varlığı, devamlılığı hatta ve hatta geçiş türü olduğu iddiası evrime ait değildir. Hatta evrim bu türden canlıların varlığını sürdüremeyip, üreyemeden yokolacağını öngörür. Bu Harun Yahya'nın komik bir çarpıtmasından başka bir şey değildir.

Bu canlıların devamlılığını sürdüremeyeceği evrimin bir öngörüsü, hatta ve hatta evrimin temel dayanağı olmasına ve Harun Yahya da bunu bilmesine rağmen, aksini sunma çabasını, "yanılgı" olarak algılamak için çok iyimser olmak gerekir. Bunun art niyetli bir çarpıtma olduğu ortadadır.

Bu yazıya yorum eklemek veya yorumları görüntülemek için lütfen aşağıdaki linke tıklayınız:

http://hycarpitmalari.freesmf.org/index.php?topic=14.0